Hüseyin Baş: Başkan ‘Benim alanım ekonomi, sonuç ortada’ diyor. Ve saha siyaset olsaydı, Allah bilir neler yaşardık.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Trabzon’da düzenlenen “Yeter! Gençlerin Sözü” programında, “Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Alanım. ekonomi , sonuç belli’ diyor. Ve alanı siyaset olsaydı neler yaşardık Allah bilir! Kendi ekonomisinin sonucu enflasyon, kendi ekonomisinin sonucu fiyat artışları, sonucu yoksulluktur. TÜİK bugün enflasyonu açıkladı, ‘boyun kıran’ enflasyon yüzde 57. Bu kırık boyun yani yüzde 40 ölü.
BTP’nin ‘Yeter! ‘Kelam Gençlik’ başlıklı programın ikincisi Trabzon’da gerçekleştirildi. Programın kapanış konuşmasını yapan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş şunları söyledi:
Hükümetin seçim sloganı ‘Yeter! Sayılan gençleri, üç kuruş vaatlerle uyutulan gençleri siyaset sahnesine çıkaralım dedik ve yola çıktık.
“20 YIL İSLAM’I KULLANMANIZI TAVSİYE EDENLER, MİNNETTAR, SABIRLI VE RAZI OLMANIZI TAVSİYE EDENLER, SİZLER BİRİNCİ SEÇİMDE NE YAPACAĞINIZI TAM OLARAK BİLİRSİNİZ”
Şimdi ev sahipleri paramızın geri verilmesi için dua ediyorlar. 2002’de Türkiye’de tam da böyle başladı! Namaza geldiler, gerisi hikaye, değişiklik yok! Bunu hep yapanlar, ‘Müslümanlar kanaat ehlidir, sabredin, hâlinize şükredin’ diye nasihat ediyorlar. 20 yılımız böyle geçti. Açız, sabırlı olun; paramız yok, inancınızı gösterin; işimiz yok, şükredin… Tamam, size küçük bir farklılıktan bahsetmek istiyorum; Dinin tavsiye ettiği şükran, kanaat ve sabır, yaratana şükretmek, kanaate varmak, sabretmek ve kadere inanmış olmaktır. Dinin böyle bir tavsiyesi yoktur; Biri gelip senin borcunu yaparsa ona şükredin, sabredin, biri gelip cebinizdeki parayı denerse sabredin… Dinin böyle bir tavsiyesi yoktur. Aksine benim dinimin tavsiyesi, ‘Sana bunu yapanları çağırın’dır. Bu yüzden 20 yıldır İslam’ı kullanarak şükretmeyi, sabırlı olmayı ve kanaatkar olmayı tavsiye edenlere bir sonraki seçimde ne yapmanız gerektiğini çok iyi biliyorsunuz.
‘Türkiye’nin bu kötü gidişatına dur diyelim’ dedik ama bu kabul edilmedi. Buna saygı duyuyoruz, ancak neden kabul etmedikleri konusunda hiçbirimizin gerçeği yoktu. Bugün şunu görüyoruz; herkes Altı Masa’yı yönetmeye çalışıyor. İçeride bir koltuk kavgası olduğunu görüyoruz. Bu milletin, bu gençliğin geleceğini koltuk kavgalarıyla heba edecekseniz lütfen yapmayın. Şimdi buradan anlıyoruz ki belki de bu masaya alınmamamızın temelinde bu koltuk kavgası yatıyordu.
“CUMHURBAŞKANI ‘BENİM ALANIM EKONOMİK, SONUÇ OLAYDA. BİZ NELER YAŞAYACAĞIZI ALLAH BİLİR DER.
Sayın Cumhurbaşkanı ‘Benim alanım ekonomi, sonucu da belli’ diyor. Ve alanı siyaset olsaydı neler yaşardık Allah bilir! Kendi ekonomisinin sonucu enflasyon, kendi ekonomisinin sonucu fiyat artışları, sonucu yoksulluktur. Hani ‘Kronometreyi sıfırladım’ dedi! Kronometre sıfırlandığında yıkılan sarayların yerine saraylar yapılmaya başlar. Kronometre sıfırlanınca tek adamdan alınan egemenlik millete, milletten alınan egemenlik yine tek adama verildi. Artık kronometreyi sıfırladınız ve anlıyoruz ki tüm çabalarınız Cumhuriyet’le. Ancak 1923 ve 1929 ortasında 6 yılda ulaşmaya çalıştığınız Cumhuriyet’in toplam enflasyonu yüzde 12’dir. TÜİK bugün enflasyonu açıkladı, ‘boyun kıran’ enflasyon yüzde 57. Bu kırık boyun yani yüzde 40. Sizi şöyle kandırıyorlar; Enflasyon sıfıra inince fiyatlar geri gelir zannediyorsunuz! Fiyatlar geri gelmeyecek, mevcut fiyatlar ne olursa olsun devam edecek ve herhangi bir artış olmayacak.
“BU FIRSAT CUMHURİYET TARİHİNİN REKORUNU KIRDI”
Döviz kurunu 8 liradan 19 liraya çıkardılar. Neden doları kaldırdılar? O günlerde ‘İhracat artıracağız, cari açığımızı kapatacağız’ dediler. İnsanların maşallah dediği 3 gün yaşamaz! Cari açık Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı! Neden? Bakın bir ülkenin ihracat için para birimini yükseltme yöntemidir. Size ekonomi 101’den bahsedeyim; Bunu ülkeler yapabilir, bu bir prosedürdür ama siz yurtdışından iğne ipliğe ithal ediyorsanız bunu yapamazsınız! Kimin yaptığını biliyor musun? Kendi ürünlerini, kendi tarım ürünlerini, kendi sanayi ürünlerini, kendi gıda ürünlerini üreten ülkeler tarafından yapılıyor çünkü döviz yükseldiğinde market raflarındaki fiyatlar yükselmiyor ama bizim insanımız yanlış anlıyor! Onlar ne yapıyor? Enflasyonla mücadele etmek için enflasyonu artırıyorlar. Böyle bir mantık olabilir mi?
“ESKİ-UNUTULMAZ DEĞİLİM, ATATÜRK’ÜN BAŞIYLA, CUMHURİYETİN BAŞIYLA HAREKET EDİYORUM”
Siyasi ve ekonomik anlayışımız şu şekildedir; Özelleştirdiğimiz ne varsa geri alacağız. Bana karşı olan liberal anlayışlar ‘Ne kadar geri kafalısın, genç ve çağdaş olduğunu iddia ediyorsun’ diyor. Kardeşim ben eski kafalı değilim, Atatürk’ün başıyla hareket ederim, Cumhuriyet’in başıyla hareket ederim. Atatürk bunu yaptı sonuç ortada 20 yıl bitiremediler. Atatürk cumhuriyeti kurdu. Bunu nasıl yaptı? Bunu millileştirerek, halkını devlet eliyle destekleyerek yapmıştır. Bu doğru, özel sermaye ile düşmanca bir bağlantı değil, beni yanlış anlamayın! Devletin yeniden ulusallaştırılmasından bahsediyorum! Bu nedir; SEKA’yı kapattılar, açalım, şeker fabrikalarını sattılar, geri alalım, tütün fabrikalarını özelleştirdiler, geri alalım. İşte bundan bahsediyoruz.”